Kafalarımıza çorapları geçirmemizden 2 gün sonra kafamda şimşekler çakıyor...
Madem kimse saçlarını kazıtmayı aklının ucundan geçirmiyor öyleyse şu çorapları bir kafalara geçirtip dikkat çekmek daha da doğrusu saçlarının dökülmesini bekleyen bir kadının neler yaşadığının binde birini hissettirmek geliyor aklıma...
Bu çorabı bile kafasına geçirirken aynanın önüne geçip dakikalarca kendini güzel göstermeye çalışan , kusurlarını gizlemeye çalışan insanları gördükçe , bu hastalıkla mücadele edip saçlarına elveda demek zorunda kalan benim gibi tüm hastalara üzülüyorum.
Ama yine de bizi anlamalarını beklemiyorum...
Arkadaşlarıma haber yolluyorum.Şimdi bana destek insanlara ise farkındalık vakti diye... Bazısı yolluyor bazısı ise belki de deneyip resmini beğenmeyip bana bile yollamıyor. Ya da daha kötüsü oralı bile olmuyor...
O günlerde yüreğinin güzelliği yüzüne , sesine yansımış sevgili Nonim bana slogan bulmamda ve farkındalık yaratmamda en büyük desteği sağlıyor.
" Bu hastalık başına çorap örmeden önce kontrollerini yaptır"
Sloganımızı beraber buluyoruz sevgili Sibel'cimle....
Eşimden dostumdan çorapla çekilmiş resimler gelmeye başlıyor. İnstagramda 1-2 resim yayınlamaya başlıyorum.
Sibel ise Çorap Kampanyası resimlerimizi blogunda , instagram hesabında paylaşıyor.Ben keza öyle derken galiba tam da istediğim oluyor.
Çorap kampanyamız medyanın dikkatini çekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder