Geceleri artık doğru dürüst uyuyamıyorum.
Gündüzleri ise 3,5 yaşındaki oğlum fırsat verdikçe ufak ufak şekerlemeler yaparak geçiriyorum.
Yine sabahın 04.00 ünde uykumun kaçtığı ve sadece 3 saat uyuyabildiğim bir gece...
Eşimin alarmından önce davranıp onu uyandırıyorum.
Mis gibi demlenmiş çayımızla birlikte kahvaltımızı ettikten sonra onu işine yolcu ediyorum.
08.30 gibi de oğlum uyanıyor. Onunda kahvaltısını veriyorum ve tv seyretmeye başlıyoruz.
Ama ben hem uykusuzluk ve hem hamileliğin vermiş olduğu rehavetle 3,5 yaşındaki çocuğumu ve yaşayabileceği tehlikeleri yok sayarak uykuya esir oluyorum.
Oğlumun beni uyandırma çabalarını ise hayal meyal hatırlıyorum.
Akıllı oğlum sonunda beni uyandırmaktan vazgeçiyor ve odasına gidip oyuncaklarıyla oynamaya başlıyor ama ondan da canı sıkılmış olacak ki cep telefonumu alıp bir kaç tanıdığımızı ve eşimi arayıp " Annemi uyandıramıyorum ve artık benim canım sıkıldı, gelin beni alın " diye haber veriyor.
Kapının çalışıyla fırlıyorum tv karşısındaki koltuktan.
Gelen 3 bina ötemizde oturan eşimin ablası.
Çınar'ı almaya geldim diyor.
Uyku sersemi şaşırıyorum tabi.
Çınar babasını arayınca eşim halimi tahmin edip hemen ablasını arayıp Çınar'ı almasını rica ediyor.
Bu küçük gibi gözüken ama aslında büyük tehlike içeren hikayeyi hatırladıkça böyle akıllı bir oğlum ve böyle düşünceli bir babamız olduğu için ise Allah'a bir kez daha şükrediyorum.
Başımıza gelebilecek kazalardan koruduğu için ise binlerce kez...
Not : Bu hastalık karşısında ne kadar dik, güçlü olursanız olsun sevdiklerinize ve desteklerine çok ama çok ihtiyacınız var.Ama sadece telefon ile "nasılsın" yada kapıdan bir merhaba denmeye değil maalesef.
Belki çat kapı bir ziyarete, belki bir demet çiçeğe , belki bir tas yemeğe belki de emrivaki yapılıp dışarda bir kahve içmeye...
Unutma sevgi emek ister...
Ve bu sıkıntılı günler dostlara, sevilenlere uzatılmış olan merdiven gibidir.
Kimileri o merdivenden koşa koşa yanınıza gelir kimileri ise uzaktan uzağa bakmayı tercih eder...
O merdivenden koşa koşa sevdiklerinizin yanına giden insanlardan olmanız dileğiyle...
merhabalar,,,seni cok iyi anliyorum..yada anlamaya calisiyorum
YanıtlaSilkendineiyi bak lutfen,,,sevenlerin icin
bu guzel gecelerde dua et..
bak cat kapi geldim,,sevgilerimi birakiyorum sana
blogunuzu tesadüfen gördüm Allahım size şifa versin çocuklarınıza bağışlasın .Ben de 20 haftalık gebeyim .SEVGİLER:)
YanıtlaSilUzun zaman olmuş sen yazmayalı. Yeni tanıdım aslında seni. Tesadüfen tıklayıp geldim bloguna. Çok içten, gizlisi saklısı olmayan anılarının içinde buldum kendimi. Teselli etmiyeceğim. Çünkü senin bildiklerini sana tekrarlamanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. Ama hep dualarımda olacaksın. İtiraf etmeliyim ki senin sahip olduğun dayanma gücüne özendim ve kendimden utanmam gerektiğini hissettim. Sorunsuzluğun içinden sorun yaratma becerimden utandım mesela. Sana bir demet çiçek getirip, evini derleyip toparlayamadığım, sen uyurken mutfağa girip akşam yemeği hazırlayamadığım için kızdım dünyaya. Komşu olmalıydım sana. Oysa çok uzaktayım ve benim hiç komşum yok. Yaz olur mu? Artık merak ettiklerim arasındasın. Gerçekten merak edeceğim ben seni. Kimbilir, belki de yaşama umudun olacağım. Bu yüzden rastladım bloguna belki. Minik oğlunu öp benim için olur mu? Hepiniz Allaha emanet olun.
YanıtlaSilİnşallah zor durumlarınızı en kısa zamanda atlatırsınız minik meleklerinizle. Çok çok kolay gelsin...
YanıtlaSil